25 Ocak 2012 Çarşamba

Ben Hayatta En Çok 3 Yanlış 1 Doğruyu Götürdüğü Zaman Öfkelendim.

Ben hayatta en çok 3 yanlış 1 doğruyu götürdüğü zaman öfkelendim.
O kadar öfkelendim ki, bütün yanlışlar kötü adam gibi geldi bana.
Dengeler değişmezdi, en zor sorunun doğrusu da olsan 3 yanlış kafa kafaya verince ayağını kaydırırdı.
Çabanın bir önemi yoktu.
Alın terinin bir önemi yoktu.
1 Tane yanlış bile doğruyu yakalarsa çekiyordu kendine işte.

Hep yüksek yerlerde hayal ederdim ben doğruları.
1. Yanlış gelir iterdi sırtından önce.
2. Yanlış daha sert davranırdı, topuklarına sıkardı mesela. Uyarı atışıydı bu. Bir dahakine kaydırırdı ayaklarını, denk alsındı.
3.Yanlış babası olsa tanımaz alır götürürdü.




Ben hayatta en çok 3 yanlış 1 doğruyu götürdüğü zaman öfkelendim.
Hayatın kuralıymış aslında.
Neden 3 doğru yapana 4. de bizden demedi ki cevap anahtarları?
Kolay mı olmadığından?
Adaletli mi olmadığından?
İyi mi olmadığından?






Her nedense neden işte, hayatta en çok uzak durulması gereken 3 beyaz değil aslında.
Uzak durulması gerekenler 3 beyaz kadar masum değil aslında.
"Vah bana vahlar bana!" değil aslında.
"Peki şimdi ne olacak?"lar değil aslında.
Zaman her şeyin ilacı değil aslında.

Zeheka odasından bildirdi.

21 Ocak 2012 Cumartesi

#bence90lar

Twitter'da ne zaman bu trending topici görsem içim içimden taşıyor. Yazdıkça yazasım geliyor. Kendimi durduramıyorum. 90'lar çocuğuyuz biz, hani "nerede o eski yıllar" denilen zamanların son dönemleri ile bilgisayar çağının arasında kalan o güzel yıllar... 
Ne çok uyanıktık, ne çok salak. Ne çok teknolojiden anlıyorduk, ne de çok uzak.. 
Çağ geçişinde yer aldığımız, her şeyden biraz zevk aldığımız... 
Ah ! Ne güzel yıllardın sen 90'lar ! 


 Spice Girls'ün, Power Rangers'ın üylerinden biri olmak, onun karakterine bürünmekti.
 Full House'daki John Stamos'a aşık olmaktı.
 Eğer uslu bir çocuk olursam Şirinleri göreceğime emin olduğum yıllardı.
 Sözleri; "Go go Power Rangers" olan jenerik müziğini "Kop kop Power Rangers" diye anlamak, anladığını söylemekti.
 Sanal bebek büyütmek,okul çıkışlarında ipek böceği/civciv almak,taso oynamak,kapış yapmak, topaç çevirmek ve Barbieye özenmekti.
 Okuldan geldiğinde çıkarmadığın önlüğün için azar işitmekti.
 Gecenin bir yarısı ödevini yapmayı unuttuğunu hatırladığında acı duymaktı.
  Abi ile futbol oynama karşılığında evcilik oynamaya ikna etmekti.
 Bisiklet sürmeyi öğrendikten sonra elleri bırakarak sürmeyi öğrenmeye çalışmaktı.
#bence90lar Tek tek komşu zillerine basıp: "Gülten aşşaa geliyo muu?, Midya aşşaa geliyoo mu?, Ilgın aşşaa geliyoo mu?" demekti.
 Annenin sutyenini takmak, içine de 2 tane portakal koymaktı.
 Ali Baba Saat Kaç?, Ebe Zurna Bana Vurma 1 2 3, Dansa Davet, İp gibi oyunların suyunu çıkarmaktı.
r Tsubasa'ya hayran olmak, Pokemon seyretmekti.
 Site sakinlerinin çocuklarıyla bir evde toplaşıp Monopoly, Twister, Gırgır, Who  oynamaktı.
 Okuldan gelince ellerini yıkamayı unutmak, bazen hatırlasa bile unutmuş ayağı yapmaktı.
  Can Matematik'ten nefret etmekti.
 Eve bilgisayar alındığında Prehistorik oynamak, Ms dos işletim sisteminden haberdar olmak, 'dır' yazdığında akan sayfaya hayran hayran bakmaktı.
 Sinemada Amelie'yi izlemek, ona hayran olmaktı.
 Britney Spears ve Justin Timberlake aşkının hiç bitmeyeceğine inanmaktı.
 Yabancı şarkı sözlerini ezberlemek için gece gündüz tekrar yapmaktı.
 Barış Manço öldüğünde gözünün son damlasına kadar ağlamaktı.
 Yazılılardan 90 aldığında üzülmekti.
 Liseye giden ablalara hayranlıkla bakmak, bir gün onlar gibi olacağını hayal etmekti.
 Bakkala gidip elindeki bozuk paraları göstererek "Buna ne gelir?" diye sormaktı.
r 0900'lü numaraları arayıp oyuncak sipariş etmek, ay sonu telefon faturası gelince halıdaki desenleri incelemekti.
r Hugo ile Tolga Abi idi. Bir de oyunda yanınca canlı yayında küfür eden o çocuktu.
r Abinin arabayı kaçırdığını anneye ispitlemekti.
r Alf'i sevmekti. Edi ile Büdü'yü izlemek, Burak Kut şarkıları dinlemekti.
r 48'li Monami'si olana saygı duymaktı.
r Baba Evi'ni izlemek için arkadaşları satıp eve çıkmaktı.
r Parlement Sinemasını görünce yatağın yolunu tutmaktı.
r Recess izlemek için uykuyu yarıda bırakıp televizyon başına geçmekti.
r Big Babol çiğnemekti.
r Çılgın Bediş izlemek, Oktay'a aşık olmaktı.
r Altın şeklinde çikolata alıp çok zengin olduğunu düşünmekti.
r Cino, Pez, Sulugöz ve Yumiyum yemekti.
r Dolaşan kaseti kalemle çevirmekti.
r Yazın geldiğini bakkala gelen dondurma dolabından anlamak, Magnum'a 250.000 verince havalara girmekti.


r Niye bitti ki sahi? 


Zeheka odasından bildirdi.